Kahvenin, biz Türklerin kültürel hayatımıza etkisini, yıllar önce bir dergi için kahve yazısı hazırlamak için notlar alırken, küçük yaştaki oğlumun notlarımı okuması, ardından da “baba kahve Türklerin hayatına girmeden önce kahverengi yerine hangi kelime kullanılıyordu” diye sormasıyla fark ettim. Bu müthiş soruyu yazının bir kenarına iliştireceğim, siz de bu arada düşüne durun.
Kahvaltı, kahve altı, kahve içmeden önce mideyi doldurmak amaçlı bir eylem. Odakta yine kahve var. Sabah kahvesi, evin erkeği işe gittikten sonra, komşuları bir araya toplayan bir çağrı. Kahve falı, fincanı kirleten telvenin, gökyüzündeki bulutlar gibi başka başka şekiller olarak yorumlanması…Bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı var, söylemi tüm ömrümüzü iki fincan kahveye bağlıyor.
Eğer Türk Kahvesi ve tarihi hakkında detaylı bilgiye sahip olmak isterseniz Elias Petropoulos’un mükemmel kitabı Yunanistan’da Türk Kahvesi okuma listenizde olsun. Bu arada, bu satıra sıkıştırayım kahve ile tanışmadan önce fındıki derlermiş. Yandan Çarklı ise sade kahvenin yanına kesme şeker konduğunda aldığı ad. Okkalı Kahve bol köpüklü kahvenin meşhur adı. Eski yabancı gezginlerden biri güncesine şöyle bir not düşmüş; Türk hastalandığında kahve içer, iyileşmezse vasiyetini yazar.
2013 yılında Unesco “Türk Kahvesi Kültür ve Geleneği” kavramını İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Listesine (List of the Intangible Cultural Heritage of Humanity) aldı.
Gidip kendime okkalı bir yorgunluk kahvesi yapayım.